Seattle'a gelince bir önceki yazdıklarımın NewYork için geçerli olduğunu anladım. Buradakiler şeker gibi, ayrıca herkesin motoru, dağ bisikleti ya da kanosu var cenet gibi bir yer.
Levanworth adlı kasabada Buzi ve Suzi ile uluştuk, dünyanın öür ucunda...Cascade'leri en güzel rotasında 3-4 gün yürüyüş bizi bekliyor, OLLEEYYY!!
Yolda tanıştığım Amerikalı şeker gibi bir çift aşağıda, Jim amcanın anlatacak çok şeyi var, Mary teyze ise ya alzheimer ya da Türkiye diye biryeri hiç duymamış hayatında sağolsun, 1 saatlik otobüs muhabbetimizde 5 dakikada bir "peki sen nerdensin şimdi??" diye sorup durdu...3-4 gün Kuzeybatının en güzel dağları Cascade'lerdeyiz...
Basligi "dostlarla bulusma" ama altta jim ve marynin resmini gorunce bir an "ulen, buzi ve suzi ne hale gelmisler" dedim kendi kendime, heh huh
Posted by: zeki | August 18, 2005 at 02:30 AM
Lan Baris giderken sana tembihlemedik mi yabancilarla konusma diye. Sen bi de gidip fotograflarini cekmissin elalemin Amerika'lılarının.
Posted by: Cuzo | August 18, 2005 at 08:46 AM
ya o yasa gelmis Turkiye'yi bilmeyen adamlara Turk oldugunu aslinda bin asirdir da oldugumuzu anlatmak cok zor bir sey.Cok sacma bir duzen bu... Avustralya'da ormanlik bir yerde piknik yaparken yerli tipli heriflere istanbul dedim.Hagi,Cimbom diyince mangal komurunu cigerime bastim fenerli olarak.Ama Amerika ile isbirligi yaparsin,hava ussu verirsin adam hala Ortadoguda sirin bir yer Sharm el sheik sizin bir iliniz degil mi? derler??????
Posted by: can | August 18, 2005 at 09:35 PM
Mary teyzeyi yalnis anlamissin. "Turkiye'den oldugunu anladık da Turkiye'nin neresindensin?" diye sormustur mutlaka. Zaten Jim amcanin gomlek kesin Turk mali gibi duruyor. Ayrica sapka takmaktan saclari dokulmus. Ben bu ikiliye pek isinamadim yine de.
Posted by: Cuneyt (Eko'nun sinif arkadasi) | August 20, 2005 at 01:25 PM
Sana yazıklar olsun. Yok şeker gibi insanlar da, yok bal gibi Mary Teyze ile Jim Amca da, bilmem ne... Bir insan evladı hemen mi unutur Fitican'la ÇağÇağ'ı?... Mary Teyze'nin bakışlar sakat; dua et adını söyleyebilmiş... Neyse, iyi yolculuklar kardeşim... Kolay gelsin
Posted by: did | August 20, 2005 at 09:52 PM
En son yazdigin tarihten 3 gun gecmis.Saniyorum ki 3 gundur bu yasli cifte Turk misafirperverligi,dostlugu derken postu deldirip onlarin kapi onundeki otlari topluyor olma ihtimalin olabilir.Aman diyorum bu Amerikalilar iyi davranma,guleryuzu yanlis anlayip polise bile sikayet edebilirler.Cok dikkat edilmesi gereken bir gezi kuralidir...
Posted by: alp | August 21, 2005 at 05:05 AM
kardeşim, nostalji fm'de neun und neunzig luftbaloon (böyle mi yazılır bu?) çalıyor; hislendim ne yalan söyleyeyim. benim aksan neydi? bayern mi? :) ya fitican 3 gündür haber yok senden... bu Mary ile Jim (diğer bir deyişle Mr. and Mrs. Brown) sana bir Misery tadı yaşatmıyorlar inşallah? Did they go to the seaside or to to the other side? :) Kolay gelsin kardeşim...
Posted by: did | August 21, 2005 at 11:51 AM