Ushuaia sehri Atlantik'i Pasifik'e baglayan ve adini Darwin ile kaptan Fitz Roy'un unlu "Beagle" gemisinden alan kanalin hemen kiyisinda kurulu. Kanaldaki adalarda yasayan Deniz Aslani, Fok ve Cormorant kuslarini gormek, ve yelken fantazimi gerceklestirmek icin Beagle'in sularindayim...Bir onceki gun firtina yuzunden cikamadigimiz yolculuk bu sefer de ruzgarsizlik yuzunden motorla gerceklesti, yelkenlik hava yoktu yani...Patagonya'nin tek ruzgarsiz gununde yelkenlimizle (TORTORTOR!!) kanaldaki adalara dogru ilerliyoruz...
Once Ushuaia'nin meshuuuuur "Les Eclaireurs" deniz fenerinin etrafinda bir tur; ardindan biraz ilerdeki kayalarda butun gun uyuklayan tembel deniz aslanlarinin yanina kadar gidip elimizi uzatiyor, sonra bir sonraki adadaki bir baska tur deniz aslanina (fok gibi olduklarindan yanlislikla fok olarak adlandirilmislar hatta...)"merhaba!" diyoruz...Onlar da kafalarini kaldirip "yine turist teknesi geldi!" der gibi bakiyor; ufflaya pufflaya yatmaya devam ediyor...Sudayken bu kadar hizli olan bir hayvan kayalarda yatarken nasil bu kadar himbil (ama sevimli) olabiliyor? Ozellikle erkek olanlarin acilen kilo vermesi lazim, bana pek saglikli gorunmediler...
Bir sonraki adada ise "Royal" ve "Imperial" Cormorant kuslari var. Bu kuslara bu adi ancak bir Ingiliz vermis olabilir; yoksa kuslarin monarsiyle, imparatorlukla vb alakasi yok, onlar butun gun balik derdinde...Kemiklerinin yogunlugu sayesinde bazilari suyun altinda 60- 70 metreye kadar dalabiliyormis. Haa bir de hayatlari boyunca ayni "esle" yasayan romantik hayvanlar; bosanma oluyor mu bilmiyorum...
Sonra "beyaz adam" gelmeden once hayatini buradaki adalarda balik ve midye yiyerek geciren; kanolarinda gecirdikleri uzun zamandan (=hayatlari) oturu vucutlarinin ust kismi asiri gelismis; ama bacaklari kisa kalmis "Yamana" yerlilerinin cukurlarina baktik, hikayelerini dinledik. Yuzyilin basinda kuzeyden baslayarak "Ates Topraklari"na giren ve "medeniyeti" getiren Avrupalilar, kuzeydeki Selk'nam'larla karsilasir. Bu ciplak insanlarin cogu katolik misyonlarina toplanir, "uzerlerine giydirilen kiyafetlerin islanip alisik olmadiklari derecede usutmeleri ve hastalanmalari" gibi basit sebepler; vucutlarinin tanimadigi yeni virusler, ya da "beyaz adamlarin getirdigi tavuklari asirirken vurulma" sonucu hizla nufuslari azalir, sonunda tukenir. Daha guneyde, hicbirseyden habersiz midye toplayan Yamana'lar da cok kisa sure sonra ayni felaketle karsilasir, onlar hayatinda tavuk gormemis olmasina ragmen, "beyaz adam" tum yerliler hakkinda hukmunu vermistir artik, boylece Yamana'lar da kimvurduya gider.
Sonuc: Beagle Kanali'na bir daha gelinecek, bu sefer kendi yelkenlimizle...
bizi yeni guzelliklerle tanistir. yeni yerleri de goster.
Posted by: | February 02, 2006 at 10:08 AM
barışcım sıkıldık ama masa başında bak 5 gündür habere resime aç bekliyoruz nerelerdesin acep?
Posted by: selen | February 02, 2006 at 03:57 PM