Punta Arenas'in mezarliginda insanin olume direnisine agzim acik kaldi... 3 ilginclik var:
1) Siradan insanlarin siradan, ustuste, kutukutu, bazen 2 katli kooperatif havasinda yanyana uzayip giden mezarlari var...Fotograf, yapma cicek ve bir iki kitsch sus gormek olagan...
2) Zenginlerin (buyuk bolumu yuzyil basindaki yun ve petrol cilginligindan) ise celik kapili, 3 oda bir salon (gibi!?), icinde yuzlerce yapma cicek, merhumun fotograflari ve sevdigi esyalar bulunan "saray yavrulari" var. Mezarligin bir kac "caddesi" sadece oymali kakmali, sutunlu tapinak/mezarlardan olusuyor; "Efes antik sehrine geldim galiba" diyorsunuz...
Ayni mezarlikta birileri mutevazi kutusuna, hemen yanindaki birileri de dunyada alistigi gibi sarayina gomuluyor; ayni yerde bulustuklarinda kim daha cok sasiriyordur acaba? Ya da tarihoncesinden beri insanoglunun hayatin en temel gercegini kabullenememesi ne ilginctir...
3) Bir de yuzyilin basinda bolgeye akan "gocmenlerin" yeryuzunden ve tarihten sildigi gariban "Selk'nam" yerlilerinin aniti var; burasi halkin adak yeri haline gelmis ayni zamanda...Yerli cocuk heykelinin etrafi, "dilegini gerceklestirdigi icin kendisine tesekkur eden" mermer plaketlerle dolu...
sakin yerli cocuk anitina dilekte bulunma. bakarsin gerceklesir ve sen de plaket takmak icin MECBUREN gider UZUNCA bir zaman ortadan yok olursun gene.
Posted by: anne | January 11, 2006 at 09:56 AM