Sili'nin baskenti Santiago'ya 2 saat uzaklikta, liman sehri Valparaiso'dayim. Isminin tinisina kanip, pasifik kiyisinda bir cennet hayal etmistim; tam olarak oyle degildi; belki midemden rahatsiz 2 gun gecirmemle ilgisi vardir?
- Valparaiso'nun en ozel yani: Sahili sehrin tepelerine baglayan 100 yillik Asansorleri! Hepsi bizim "Tunel" gibi, antika birer teknoloji harikasi! Hergun bunlarla sehrin baska bir tepesine cikip iniyorum, pek keyifli...
- Valparaiso'nun tepelerinde Sili'li aileler evlerinin bir odasini benim gibi tiplere kiraliyor. Aksam kutuphaneli oturma odamizdan, bahceyi ve denizi seyrediyorum...
- Valparaiso tepelerinin -bizim adalari andiran- sakin sokaklarinda yuruken, onunden gectigim evden keman sesleri yukseliyor.
- Guzel bir fotograf cekebilmek icin cambaz olmak lazim; tum gokyuzu tellerle kapli!!
- Pablo Neruda'nin evlerinden biri de hemen bizim evin arkasindaki tepede; yarin onu ziyarete gidecegim.
- Komsulardan birinin bahcesinden: "Televizyonu kapat, hayatini yasa!"
Bizim Tunel gibi deyince 8 senemi gecirdigim bizim Tunel'e bayaa bir hakaret olmus bence...Resimde gorduklerim hareketli gecekonduya benziyorlar daha cok....Şu video kamera isi hallolmadi mi hala buradan bi tane gondericem sonunda Rio karnavali goruntulerini gorebilmek icin :)
Posted by: Eko | January 04, 2006 at 05:15 PM
Öyle bir ortam betimlemişsin ki, canlı bir kültür şehri, yaşayan bir bienal olarak canlandırdım ortamı kafamda(ev bahçesinde mesaj yüklü bir esere henüz rastlamadım herhangi bir şehirde) ve gitmek için kendime söz vermek zorunda bıraktın beni...
Posted by: Gökhan Ince | September 22, 2006 at 09:59 PM