Ülkenin en "tarihi" tramvaylarından biri Katedral Meydanı'ndan aldığı turistlere şehir turu attırdı; her yaştan Kiwi, Avon nehrinin kenarında kendini belki de son kez sonbahar güneşinin insafına bıraktı; kutup kaşifi Robert Falcon Scott soğuğa alışkın olduğundan onlara her zamanki gibi tepeden baktı; yapraklar hışırdadı; antika gezi teknesi şehir içinde bir teknenin gidebileceği son noktaya kadar gitti ve kalan son iskeleye yanaştı; bedava Canterbury Müzesi'nde gürültücü ilkokul çocukları ve çok uzaklardan gelmiş, saatlerce kutup kaşiflerinin eşyalarına bakabilen biri dolaştı; akşamüzeri meydandaki satranç tahtasında siyahlar büyük bir hata yaptı; bisikletle işten eve dönen Christchurch'lüler tramvay rayları konusunda kimbilir kaçıncı kez uyarıldı; 10 yaşında bir kız 140 yaşında katedrala karşı çığlık çığlığa taklalar attı; hava karardığında meydanda ateş püskürten adam yeni numaralar denedi ama seyirciler en güzel kısmında bırakıp çoktan gitmişti; gece çöktü şehir sessizliğe büründü ellerim cebimde kaldığım yere yürüdüm...
cok guzel gezdin ve ne guzel anlattin dunyani. cok daha guzel gunlerin olsun ve hep paylas.
Posted by: anne | April 26, 2006 at 01:46 AM