Yeni Zelandalılar dünyanın en genç milletlerinden biri; adalara ilk olarak 1000 sene kadar önce maoriler Asya’dan gelip yerleşmiş; yazılı tarih ise ancak 150 yıl geriye, yani Avrupalıların yerleşmesine kadar gidiyor. Bununla birlikte Auckland’a uğrarsanız müzeyi gezmenizi tavsiye ederim, “Pasifik Medeniyetleri” ve “Savaşlar” bölümleri özellikle ilginçti. Dünyanın en uzak köşesinde yaşayan bu barışçıl milletin “kraliçenin hizmetinde(!)” dünyanın dört bir tarafındaki belaya ve savaşa bu kadar “gururla” bulaşmasına hayret edersiniz. Tabii önemli ve benim için ilginç olan bölüm “Çanakkale” idi; sergilenen çok malzeme olmasa da; siper şeklinde interaktif standlarda vb bolbol bilgi var. “Gallipoli” de her iki tarafın gençlerinin kıyasıya birbirini öldürmesi, her iki tarafın kahramanlıkları ve savaşın anlamsızlığı anlatılıyor; diğer taraftan pek çok yerde Türkler “yurdunu kahramanca savunan” ve “saygıdeğer” bir düşman olarak geçiyor.
Bu sene 25 Nisan ANZAC günü’nde (Avustralya ve Yeni Zelandalıların Gelibolu’da karaya ilk çıkarmayı yaptıkları ve dik yarlardan kendilerine karşı koyan küçük Türk gücüne karşı en ağır kayıplarından birini verdikleri gün)Yeni Zelanda’dayım sanırım; her büyük şehirde yapılan “şafak ayinlerinden” birine ben de katılıp, hakkında çok şey okuduğum, beni çok etkilemiş bu savaşın taraflarını beraber anmayı düşünüyorum.