Yeni Zelanda dayım; sempatik “Kiwi” arkadaşlarım Robbie ve Paula yı ziyaret ediyorum. Burası Auckland, yani “Yelkenler Şehri”. Marinada bekleyen zilyon adet boyboy tekne, haftasonu geldiğinde denize açılıyor; tam bir yelken şenliği! Ben Auckland’ın en hızlı teknelerinden NZL 40’tayım tabii; kendisi 1995 America’s Cup yarışı için inşa edilmiş bir yarış teknesi. Limandan çıkar çıkmaz 8 kişi vinçlere (grinder) geçiyoruz, aynen EuroSport’ta gördüğüm gibi harala hurala son sürat kolları çevirip dev yelkeni açıveriyoruz…Saatte 575 km ile esen rüzgarı yelkenimize doldurup, en az 250 km hızla suyun üzerinde süzülüyoruz; bu arada tekne en az 75 derece yana yatıyor (Rakamlar yaklaşıktır :)). Yani fena halde havaya girdim yine (!), ama oldukça hızlı gittiğimizi ve diğer tekneleri solladığımızı söyleyebilirim. Benim gibi meraklı birkaç tip daha var: yelken mi çekilecek biz oradayız; ip mi lazım ben getireyim; kaptan bu direk biraz gıcırdıyor yağlamak lazım bence; biraz boşu alıyım mı hehehe… Doğrusu benim gibi bu konuda bir şey bilmeseniz de, kocaman tekne yana yatıp hızını iyice alınca veya arada bir dalgalar ön tarafta patlayıp sizi ıslatınca, o büyük keyfi yaşıyorsunuz işte!!
Tam Auckland şehir merkezinin silüetini geride bırakmış Waiheke adasına doğru son sürat yol alıyorduk ki, “COOTAANNNNKKK!!!” diye bir ses duyduk! Ben Alman denizaltılarının torpido saldırısından suphelenirken, teknedeki “esas” yelkenciler duruma müdahele etti. Önce birini direğe çekmemiz gerekti (bu tombul arkadaşı göndere çekmek yelkenden daha zor oldu); o yakından bakıp cenovayla ilgili ana iplerden birinin koptuğunu tesbit etti. Sonunda cenovayi kapatıp son yarım saat anayelkenle devam etmek zorunda kaldık, bu arada Harbour Bridge’in altından geçerken bungee yapan birisi son sürat yanımızdan geçti, oradan atlamak için deli olmak lazımdı…
2007’de America’s Cup yarışı Akdeniz’de yapılıyor, en son yarışı İsviçrelilere kaptıran Kiwiler kupayı geri getirmeye kararlı; bu sefer ben de takip edeceğim tabii!
Comments